Türk Medeni Kanunumuza
göre boşanma davalarında dava süresince ve dava bitimiyle hâkim tarafından
hükmedilecek nafaka türleri bulunmaktadır. Boşanma davası sürerken hâkim
tarafından hükmedilen nafaka tedbir nafakasıdır. Boşanma sonrasında
alınabilecek nafakalar ise iştirak ve yoksulluk nafakalarıdır. Nafakaya
hükmedilmesine rağmen nafaka borçlusu tarafından ödenmiyorsa bunun tek yolu
cebri icra yoluyla mümkündür. Nafaka için yapılacak icra takibi diğer alacak
konusu icra takiplerinden farklı olmakla birlikte daha sonra tek bir icra
takibi doğacak nafakalar içinde geçerli olacaktır.
Tedbir nafakası
bağlanan kişi ilamsız icra yoluyla, boşanma sonrası ödenmesine hükmedilen
iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası ise ilamlı icra yoluyla tahsil
edilebilmektedir.
Mahkeme tarafından
nafaka ödenmesine kararı verilmesi ile birlikte kesinleşmenin beklenmesi
gerekmeksizin nafaka alacağı icraya konulabilmektedir.
Nafaka borçları
ödenmediği takdirde nafaka alacağı ödenmeyen eş tarafından ayrıca şikâyet hakkı
da mevcuttur. Yasal düzenlemede de görüleceği üzere aylık nafakanın ödenememesi
halince ceza verilebilmesi şikâyete tabi olup, borçlu sanık hakkında İ.İ.K.
344. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapis cezası verilebilir. Tazyik hapis
cezası, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 223. maddesinde belirtilen türde
mahkûmiyet hükmü niteliği taşımamaktadır. Bu ceza türü ile itibariyle Ceza
Muhakemesi Kanun’un 2. maddesinde belirtilen “disiplin hapis cezası” kavramı
içinde olup, seçenek yaptırımlara çevrilemeyen, ön ödeme uygulanamayan,
tekerrüre esas olmayan, şartla salıverilme hükümleri uygulanamayan,
ertelenemeyen ve adli sicil kayıtlarına geçirilmeyen bir hapis türüdür.
Bu şikâyet neticesinde
mahkeme ödenmeyen her nafaka alacağı için ayrı ayrı cezaya hükmedecektir.
Nafakayı ödemeyen eş
için yapılacak takiplerde usul hataları nedeniyle zarara uğramamız adına bir
avukatla görüşmeniz yararınıza olacaktır.