YARGITAY’IN AYNI İŞ YERİNDE ÇALIŞAN İŞÇİLERİN TANIKLIĞINA İLİŞKİN EMSAL KARARI
Bir inşaat şirketinin
yurt dışı projelerinde 22 sene boyunca çalışan işçi; işten çıkarılması
üzerine iş akdinin haksız feshedildiğini, en son aylık ücretinin bin 800 USD
olduğunu, bunun dışında 35 USD banka komisyonu, prim, her türlü masrafın
(yemek, ısınma, temizlik) işverence karşılandığını dile getirdi. İşçilik
alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatları ile ulusal
bayram, genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının davalıdan
tahsiline karar verilmesini talep etti. Mahkeme,
davanın kabulüne karar vererek kıdem ve ihbar tazminatları ile ulusal bayram,
genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline
hükmetti. Davalı şirketin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi;
"Somut uyuşmazlıkta,
işçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde
çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin
tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da
araştırılmalıdır. Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava
açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına ihtiyatlı
yaklaşılmalı ve salt bu tanıkların beyanı ile sonuca gidilmemelidir. İşveren
ile husumet içinde olan tanıkların beyanları diğer yan delillerle birlikte
değerlendirilmelidir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı
tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma yaptığı ve tatil günlerinde
çalıştığı kabul edilip alacak hesaplanmıştır. Oysa davacı tanığı olarak
dinlenen işçiler aynı şekilde davalı aleyhine dava açan kişilerdir. Tanıkların
konumu, tanıklıklarına duyulacak güveni etkileyecek durumdadır. Bu nedenle
tanıklıklarına itibar edilemez. Bordrolarda yer alan toplam ödeme tutarları
sadece temel ücreti ilgilendirdiğinden işverenin kayıtlarında (bordro ve
bordrolara uygun olarak tanzim edilen mesai şeritleri) yer alan fazla mesai ve
tatil çalışma süreleri de davacı işçinin fazla mesai yaptığını ve tatil
günlerinde çalıştığını göstermez. Davacı fazla çalışma yaptığını ve tatil
günlerinde çalıştığını somut delillerle kanıtlayamadığından bu taleplerin reddi
gerekirken kabulü hatalıdır. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar
verilmiştir." Şeklinde hüküm kurdu. Bu hüküm ile birlikte iş
uyuşmazlıklarında tanıkların konumunun tanıklarının güvenilirliğini etkilemeyecek
derecede olması gerektiğine vurgu yapılmıştır.